içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Hak ve Adalet Yolunda

Yaşıyoruz ama nasıl?

Ağaç misali…

Yalnız başımıza ve bir ormanda bir arada!

Orman?

Ağaçlarla dolu orman da, toplum…

Hepimiz, bu ormanın üyeleriyiz.

Yalnız, hepimiz farklı türden ağaçlarız.

Kimi yardımseverliği ile bir meyve ağacı gibi bereketli. Dallarını eğmiş, bütün canlılar faydalansın diye! Hizmet etmekten, kendini bile düşünmüyor…

Kimi onuru ve şerefi ile bir çınar gibi dik ve sağlam. Çınar ağacının yıllara meydan okuyan gövdesi gibi, insan da deneyimlerinden öğrenerek bilgeliği ve olgunluğu geliştirmelidir. Çınar, aynı zamanda geçmişle geleceği birleştiren bir köprü gibidir; insanın, köklerinden kopmadan geleceğe adım atmasını hatırlatır.

Kimi karakteri ile bir meşe gibi sert, dayanıklı ve vakar sahibidir. Meşe ağacı, sağlam yapısı ve uzun ömürlülüğü ile bilinir. Meşe, aynı zamanda güvenilirliği ve sağlamlığı simgeler; tıpkı insanın değerlerinde tutarlı olması gerektiği gibi.

Kimi zeytin ağacı gibi çevresi ve kendi iç dünyası ile barışık bir şekilde yaşar. Zeytin ağacı tarih boyunca barış ve bilgelik sembolü olarak kabul edilmiştir. Uzun ömrü ve dayanıklılığı ile zeytin ağacı, insanın iç huzurunu ve bilgelik yolculuğunu simgeler. Zeytin ağacı, aynı zamanda insanın hayatında barışı araması, çatışmalardan kaçınması ve uzlaşmacı bir tutum sergilemesi gerektiğini hatırlatır. İnsan, zeytin ağacı gibi köklü, bilge ve barışçıl olmalıdır.

Kimi konuşması ve davranışları ile çam ağacı gibi iğneli. Makamına ulaşılmaz, konuşsan konuşulmaz, yanına bile varılmaz; dikeni herkese batar. Şerbetli olduklarından mı nedir şömine için iyi yanan odun sınıfındadırlar.

Kimi egosu ile kavak ağacı gibi hızlı büyür ama içi boş şekilde. En hafif rüzgarda ya da susuzlukta kırılır ve değersizleşir. Mücadeleci ruhu gelişmeden büyümenin getirdiği felaket kalitesiz oduna dönüşmekle biter.

Kimi de çıkarcı yapısı ile söğüt ağacı gibi her esen rüzgarda eğilir, fırtınalara göre şekil alır. Söğüt ağacı, toplumdaki yalakalar, şakşakcılar, emir kulları gibi eğilip bükülerek, şekilden şekle girerek hayatta kalmaya çalışır. Gölgesinden başka bir faydası da yoktur çevresine.

Elbette, tüm ağaçların türlü türlü faydaları var saymakla bitmeyen. Benim sözüm, ağaçlar üzerinden çok değerli insanlara ve bazı odunlara. Kabul etmek gerekir ki, odunun da faydası var. O zaman, benim sözüm; ağaçlar üzerinden çok değerli insanlara ve odun bile olamayanlara…

Değerli insan nasıl olunur?

Hakkı ve hukuku gözeterek ve iyi bir insan olarak!

HAK YOLUNDA

 

Kimsenin saçında ak olmadım,

Kimsenin baharına kış olmadım,

Elden ele dolaşan pul olmadım,

Giderim yoluma, Hak yolunda.

***

Kimsenin gözünde yaş olmadım,

Kimsenin tekerine taş olmadım,

Kargaların ağzında leş olmadım,

Giderim yoluma, Hak yolunda.

***

Kimsenin dilinden ah almadım,

Kimsenin aşına göz koymadım,

Zalimin eşiğine kul olmadım,

Giderim yoluma, Hak yolunda.

***

Düşmanın otağında köz olmadım,

Ortalıkta dolaşan söz olmadım,

Sırtlan sürüsünden pay almadım,

Giderim yoluma, Hak yolunda.

(Mehmet KÜÇÜKEKEN)

Hak ve adalet kelimeleri insan yaşamında önemli bir yere sahip olan, toplumsal düzenin ve bireysel vicdanın temellerini oluşturan kavramlardır.

Bu kavramlar, sadece hukuki ve toplumsal düzlemde değil, aynı zamanda bireyin kendi iç dünyasında, vicdanında ve ahlakında da önemli bir yer tutar.

Şiirde dile getirilen değerler, toplum içinde bireyin yaşam felsefesini anlatmaktadır. "Kimsenin saçında ak olmadım." mısrasıyla başlayan şiir, bireyin Hak ve Adalet yolunda nasıl yürüdüğünü ve istikamet üzere nasıl bir tutum sergilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Hak ve Adalet en temel anlamıyla doğru, adil ve ahlaki olanı ifade eder. Bir insanın Hak ve Adalet yolunda yürümesi, adaletli, dürüst ve erdemli bir yaşam sürmesi anlamına gelir.

Birey, başkalarının acısına neden olmadan, kimseyi incitmeden ve adaletin dışına çıkmadan yaşamını sürdürmelidir. Bu yaklaşım, bireyin vicdanını temiz tutmasını ve toplumsal barışa katkıda bulunmasını sağlar.

Hukuk, toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar bütünüdür ve adalet, bu kuralların uygulanması sırasında bireylere eşit ve hakkaniyetli davranılmasını gerektirir. Ancak, adalet sadece hukuki bir kavram değildir; aynı zamanda bireyin iç dünyasında, vicdanında ve ahlakında da yer bulur. Şiirde dile getirilen "Kimsenin gözünde yaş olmadım, kimsenin dilinden ah almadım." ifadeleri, bireyin başkalarına zarar vermeden, onların haklarını gasp etmeden, adaletli bir yaşam sürme çabasını anlatır.

Bu yaklaşım, bireysel sorumluluk duygusunu ve başkalarının haklarına saygıyı ifade eder.

Şiir, aynı zamanda bireyin Hak ve Adalet yolunda direnmesini ve zulme boyun eğmemesini de vurgulamaktadır. "Zalimin eşiğine kul olmadım." ifadesi, bireyin adaletsizliklere karşı duruşunu ve onurlu bir yaşam sürme kararlılığını simgeler. Bu, bireyin hak yolunda yürürken karşılaştığı zorluklar ve baskılar karşısında boyun eğmemesi gerektiğini vurgulayan güçlü bir mesajdır.

Hak ve adalet yolunda yürümek, aynı zamanda zulme karşı direnmek, adaleti savunmak ve onurlu bir yaşam sürmektir.

Hak ve adalet kavramları, bireyin yaşamında ve toplumsal düzende temel bir rol oynar. Şiirde dile getirilen bu değerler, bireyin Hak ve adalet yolunda nasıl bir yaşam sürmesi gerektiğine dair önemli ipuçları sunar. Hak yolunda yürümek, sadece başkalarına zarar vermemekle kalmaz, aynı zamanda adaleti savunmak, zulme boyun eğmemek ve onurlu bir yaşam sürmek anlamına gelir. Bu yolculuk, bireyin vicdanını temiz tutmasını, toplumsal barışa katkıda bulunmasını ve nihayetinde erdemli bir insan olmasını sağlar.

Ağaçlar, su ile büyür,

İnsanlar, hak ve adalet ile olgunlaşır.

Ağaçlara, su verelim.

Kendimize çeki düzen!

 

 

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum